26 Ekim 2009 Pazartesi

ERZURUM KALESİ VE SAAT KULESİ



ERZURUM KALESİ VE SAAT KULESİ




Tarihçesi

İç kalenin güneybatı köşesinde hisar içi mahallesinde bulunan bu eser 1184 yılında Saltuklu Emiri İnanç Yalbuğ Alptuğrul(Ali) tarafından yaptırılmıştır. Saat kulesi Anadolu’da Selçukluların tuğla ile yapılmış ilk eserlerdendir.Aslında minare olarak yapılmıştır. Bu sebeple tepsi minare adı verilmiştir.

Kale;ise şehrin ortasında çevresine egemen, yayvan bir tepe üzerindedir. Miladi 415-422 yıllarında yapılmış olup 1230’da onarılmıştır. İç kalede mescit ve tepsi minare gibi önemli Saltuklu Devri yapısı yer alır. Kitabesi yoktur

Çİfte Minarelİ Medrese




Çİfte Minarelİ Medrese
Bu eser, TBMM'nin 85.Kuruluş Yıldönümü münasebetiyle ve Türkiye'nin tüm illerinin katılarak oluşturdukları "Türkiye Koridoru" sergisinde Erzurum'u 1 yıl süreyle temsil etmek üzere Erzurum Büyükşehir Belediyesine verilmiştir..

Tarihçesi

Çifte minareli medrese, 1270-1291 yılları arasında Selçuklu sultanı 1. Alaaddin Keykubat’ın kızı Hüdavend Hande Hatun tarafından yaptırılmıştır.Selçuklu döneminden kalan medreselerin en büyüğüdür.Hatuniye medresesi olarak ta anılmaktadır.

Savaşlar sonucu zarar gören medrese 4. Murad tarafından onartılarak top dökümhanesine çevrilmiştir.1846 yılına dek dökümhane olarak kullanılan yapı, daha sonra yeniden medreseye çevrilmiş ve Cumhuriyet’e kadar medrese olarak kullanılmıştır.

Düzgün kesme taştan yapılan, taş bezemeleri ve minareleriyle ünlenen yapı, 1942’de müze olarak hizmete açılmıştır.

Doğan HATTATOĞLU hakkında...


Doğan HATTATOĞLU

1953 yılında Erzurum Merkez’de

doğdu. İlk ve orta öğrenimini

Erzurum’da tamamladıktan sonra

esnaf ve sanatkârlık alanında

saatçilik mesleğinde uğraş verdi. 1979 yılından beri çalışmakta olduğu

Karayolları 12. Bölge Müdürlüğü

hizmetinde çeşitli alanlarda hizmet verdi. Bu görev süresinde

Yolspor kulübünde futbol antrenörlüğü ve yöneticilik görevlerinde

b bulundu. Bu kulübe tesis kazandırmak adına mimari ve inşaat

faaliyetlerini bizzat yürüttüğü Yolspor Spor Tesisleri kompleksini

tamamladı. Bu kompleksin spor tesisleri müdürlüğünü yaptıktan

sonra da Karayolları 12. Bölge Müd. Sosyal Tesisleri

Sorumlusu görevinden emekli olmuştur. Maket

çalışmalarına olan özel ilgisi ve İstanbul’da yapılan MiniaTürk

çalışmasından da etkilenerek, Erzurum tarihinde yer alan önemli

eserlerin maket çalışmaları ile hobi olarak ilgilendi. Bu çalışmaları

ilerleterek kendine ait bir koleksiyon oluşturarak 24 çalışma yaptı.

Çevresinin isteklerini daha fazla dayanamayarak eserlerini 12 Mart

2004 tarihinde Erzurum’da sergiledi ve yoğun ilgiyle karşılaştı.

Bu sergiden sonra Erzurum Valiliğinin isteği üzerine aynı

koleksiyonu 3-6 Haziran 2004 te Travel Turkey Uluslar arası

Turizm Fuarında Erzurum Standını temsil etmek üzere sergiledi.

2005 yılında TÜYAP fuarında ve 7-13 MArt 2005 de TBMM Şeref Holünde eserlerini sergiledi.Koleksiyonu daha da genişleterek maket sayısını 41 e çıkardı.

Evli ve beş çocuk babasıdır.



Adres:
ÜN-DO İnş. Ltd. Şti Yazıhanesi Cumhuriyet Cad. Memişağa Sok. ERZURUM Tlf: 214 12 42

ErzuruMiniatürk nedir?

Erzurum Tarihi, Kültürel, Turistik Eserleri Maketleri
Bizanstan Selçuklulara, Osmanlılardan günümüzü kadar tarih sahnesinde yer alan ve nihayet Cumhuriyetin temellerinin atıldığı il olan Erzurum..
Milattan Önceki dönemden beri tarihiyle dipdiri karşımızda duran bir şehir,Erzurum..Tarihi eserleriyle de tarihe tanıklık eden bir şehir Erzurum..Kültürel miras zenginliğiyle geçmişini canlı canlı yaşayan bir şehir..Aziziye, Mecidiye tabyalarıyla milli mücadele günlerini hiç unutamayan bir şehir..
Kongre binasıyla Cumhuriyetin temellerine ışık tutan şehir..Çifte minareleriyle kendine tüm dünyada apayrı bir yer edinen şehir..Camileriyle Selçuklu ve Osmanlının imzasını adeta belgeleyen bir şehir..Türbeleri ve kümbetleriyle kendi değerlerine saygı gösteren bir şehir.. Eski evleriyle güzel bir nostalji yaşatan şehir.. Evet, bir şehir var yaylada, gönüllerimizin en müstesna yerinde..
Şehirlerin akıllarda kalan yönlerinin başında o şehrin Tarihi Eserleri gelmektedir ve tabi Erzurum’unda dünyaya açılan en belirgin ve en güçlü yönünü tarihi eserleri oluşturmaktadır..İşte bu çalışmalarda , Erzurum’a Erzurum Kültürüne ve Erzurumluya sunulmuş büyük bir hizmeti hep beraber izlemekteyiz..

ErzuruMiniatürk ile ilgili olarak Doğan HATTATOĞLU ile bir söyleşi ;

( 1 Mart 2005 )

Soru: Maket çalışmalarına ne zaman başladınız?

Cevap: Maket çalışmalarına ilk olarak 1988 yılında Solakzade Camiinin şu anki maketini yaparak başladım. O zamanlar camiye yardım toplanabilmesi amacıyla maketini yaptım. Cami henüz inşaat halindeyken insanlar caminin bitmiş halini görmeleri ve yardım yapmaya teşvik etmesi asıl amaçtı. O zamanlar amacına da ulaşmıştı. Daha sonra uzun bir zaman maket yapımına ara verdikten sonra İstanbul'daki MiniaTürk'ü gezdikten sonra 2000-2001 yıllarında yeniden maket yapmaya başlayarak bu sefer Erzurum'un tarihi eserlerini yapmaya başladım ve bugüne kadar da çalışmalarımız artarak devam etti.

Soru: Maketlerde ne tür malzemeler kullanıyorsunuz?

Cevap: Maketlerde genelde ana malzeme olarak sert mukavva kullanıyorum. Ancak elime geçen hemen her türlü malzemeyi bir şekilde bir şekilde maketlerimde kullanabiliyorum. Çünkü Erzurum şartlarında orijinal maket malzemesi bulmak zor. Bu yüzden yapacağım şekle en uygun olarak ne tür malzemeden kullanabilirsem onu işleyerek maket de kullanıyorum. Örneğin bir kalemi sizden farklı olarak bir minare şeklinde değerlendirebiliyorum. Bunun gibi örneklerin sayısını artırabiliriz.

Soru: Şu ana kadar genelde nerelerin maketlerini yaptınız?

Cevap: Genelde Erzurum tarihi eserlerinin maketleri ve daha sonraları da turistik yerlerin maketlerine de yöneldik. Aynı zamanda nostalji özelliği yansıtan bir tandırbaşı, fayton, kızak gibi maket çalışmaları da yaptık. Tabi burada asıl amaç Erzurum'da Erzurum'u yaşatmak. İnsanlarımız sergiye geldiklerinde bir Erzurum gezisine çıkması ve geçmişini yaşayıp nostalji yaparak memnun ayrılması bizim en haz duyduğumuz şey.

Soru: Maketleri yaparken kullandığınız ölçek nedir?

Cevap: Maketleri yaparken genelde tam bir ölçek kullanamıyoruz fakat yaklaşık 1/250 diyebiliriz. Bu ölçek biraz da yapılacak maketin kendini göstermesine bağlı olarak değişiyor. Gerçek eserlerin ölçümlerini yaparken de kendime has ölçüler kullanıyorum. Kamera çekimleri, her açıdan fotoğraf çekimleri, farklı yönlerden adımlamak, taşlarına varıncaya kadar saymak gibi ön çalışmalar yapıyorum. Çünkü bu eserlerin gerçek boyutlarıyla ilgili tam bir bilgi bulunmamakta.

Soru: Maketleri nasıl değerlendirmeyi düşünüyorsunuz?

Cevap: Maketler aslında kendi hobi çalışmalarım. Şu ana kadar da çevremizden aldığımız yoğun istekle bu çalışmaları sergiledik ve oldukça da ilgi gördü. Fakat bundan sonrasında olabilecek uygun bir teklifle farklı bir şekilde değerlendirebiliriz. Henüz karar vermiş değiliz, bakalım hayırlısı.

Soru: ErzuruMiniatürk'ün yüklendiği misyonu nasıl değerlendiriyorsunuz? Yani bu çalışmalar temelde neye hizmet ediyor ?

Cevap: Asıl amaç ilk etapta 12 Mart Erzurum'un kurtuluş şenliklerine bir katkıda bulunarak 12 Mart etkinliklerine bir yenisini ve farklısını eklemek. Bu amaçla da geçen yıl (2004) ve bu yıl peş peşe sergiler açıyoruz. Genel manada bu eserlerin, aynen İstanbul'daki MiniaTürk'ün verdiği izlenimin Erzurum'da da elde edilmesi. İnsanlar makete bakınca eserin her bir yönünü dikkatlice inceleyebiliyor, kuşbakışı tamamını görüyor, hiç gitmediği yerleri sanki gezebiliyor. Bütün bunlar son derece etkileyici oluyor ve sonuçta çok keyif verici şeyler haline geliyor.

Soru: İnsanların gerçeğini hiç göremedikleri yerlerin maketleri de çalışmalarınızda var. Bu nasıl bir duygu oluşturuyor?

Cevap: Özellikle yabancılar olmak üzere şehrimiz insanlarından da bazı yerleri hiç gezme imkanı bulamamış kişiler var. Örneğin aziziye tabyalarını geçen yıl ki sergide ilk kez gören bir çok kişi vardı ve hatta Erzurum'lu olup yaşı 50 yi aşkınlar olanlar bile vardı bunlar arasında. Bu imkanı onlara sunmak çok keyif verici bizim açımızdan.

Soru: Maketlere şu ana kadar olan ilgiyi nasıl değerlendiriyorsunuz?

Cevap: Erzurum'da ikincisini yapacağımız bu sergide geçen yıl son derece yoğun bir ilgiyle karşılaştık. Çünkü bu formatta bir sergi ilk kez Erzurum'da sergilendi. Geçen yıl çok duygulu anlar da yaşadık. Yaşlı ninelerimizin tandırbaşı maketi önünde ağlamasını ki bu insanlar belki de hayatlarında hiç bir sanatsal faaliyete katılmamışlardır, yaşlı amcalarımızın aziziye ve mecidiye tabyalarını görüp maziyi hatırlayarak duygulanmaları ve ağlamalarını, okullardan gelen çocuklarımızın tarihi eserleri görüp öğrenmelerini hiç unutamayacağız. Demek ki bazı şeyleri başarmış ve bir şeylere hizmet etmiş oluyoruz. Bu yıl da (2005) yine fazlaca ilgi olacağını düşünüyoruz. Bu amaçla da bu yıl ki sergi süresini oldukça uzun tutacağız.

Soru: Daha önce nerelerde çalışmalarınızı sundunuz?

Cevap: İlk olarak 2004 Mart ayında sergimizi sunduk. Daha sonra 3-6 Haziran 2004 de İstanbul'da şehirlerin tanıtımı ile ilgili olan Travel Turkey fuarında Erzurum Valisi Sayın Mustafa Malay'ın isteği doğrultusunda sergimizi sunduk. Bu sergimizde oradaki diğer standlara göre oldukça ilgi gördü ve bir şehir ancak bu kadar iyi tanıtılabilir denildi. Ayrıca, sergimiz Karayolları 12.Bölge Müdürlüğünde Bayındırlık Bakanı ve diğer bakanların Erzurum'u ziyareti esnasında tekrar sergilendi. Orda da Bakanlar, Karayolları mensupları ve çevrenin takdirini kazandık. Şimdi ise yine Erzurum'da sergimizi şehrimizin beğenisine sayısı artırılmış maketlerle tekrar sunacağız.

Soru: Yapmayı düşündüğünüz başka maketler varmı?

Cevap: Bunun cevabı sergimizden sonraki duruma bağlı şu an için. Mutlaka yapılması gereken bir kaç eser daha var elbette. Kısmetse belki bir dinlenme sürecinden sonra onları da fırsat bulursam yapmaya çalışacağım.

Soru: Erzurum halkına son olarak ne söylemek istersiniz?

Cevap: Yapacağımız sergide özellikle, velilerin kendi çocuklarını getirerek Erzurum tarihini yakından onlara izlettirmeye, çevrelerine duyurmaya çağırıyoruz. Ayrıca Milli Eğitim Müdürlüğünün okulları organize ederek öğrencilerin mutlaka bu sergiye getirilmelerini istiyoruz. Bu sergi satış amaçlı olmadığı için ve giriş ücretsiz olduğu için tüm halkımızı sergimize davet ediyoruz. Bu hazzı hep beraber yaşamak istiyoruz. Biz bize düşeni yaptık şimdi sıra onlarda ...

Teşekkürler....